24 Temmuz 2013 Çarşamba

Yehova Şahitleri -2


Önceleri Russel’ın tarikatı durumunda iken, 26 Temmuz 1931′den itibaren Yehova Şahitleri adı ile kendilerini tanıtmaya başlamışlardır.

 Yehovalar Hristiyanların bir koludur. İncil’in içine kendilerine göre birtakım sözler sokmuşlardır ve çok sözleri de kendilerine göre açıklamışladır.

Diğer hıristiyanlar bunlara çok kızmaktadırlar. Bu Yehovalar, Hz. İsa’dan 1931 sene kadar önce neredeydiler de isimlerini açıklamadılar?

 

Hıristiyanlığın kutsal kitabı İncil’i kendi yaptıkları yeni tercümede, metnin içine 200′den fazla Yehova adını katmışlardır. 

Yehova, Yahudilerde tanrının ismidir.

İncil’in içine, 200 tane Yahudilerin tanrılarının ismini koymalarından, bunların Yahudiler tarafından Hıristiyanlığı bölmek için kurulan bir mezhep olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim, her yerde Yahudileri desteklemektedirler. 

Yehova Şahitleri teşkilâtı yöneticilerinin düşüncelerini yansıtan yorumlar ve görüşler, 1917-1928 yılları arasında 148 noktada değişiklik göstermiştir. Onların dünyevî krallıklarının kurulduğunu, kendi anlayış çerçeveleri içinde devletlerin ve hükümetlerin sonunun başladığını ilan ettikleri tarihler daima fiyasko ile neticelenmiştir.(261) İsa’nın kırallığının başladığı ve milletlerin, hükümetlerin sonu olduğunu iddia ettikleri tarihler, 1914-1918-1925-1975 tarihleridir. 

Bu söyledikleri tarihlerde ne İsa’nın krallığı başladı, ne de diğer hükümetlerin sonu oldu.

Hıristiyanlığın kutsal kitabı, 66 kitaptan ibarettir. Bunların 39′u aynı zamanda Yahudilerin de kutsal kitabıdır. Yahudiler 39 kitap dışında, hıristiyanlarca eklenen 27 kitabı kutsal saymazlar, reddederler.

Onları uydurma olarak görürler. Bazı taraflarının yalan yanlış kendilerinden kopya edildiğini söylerler. Onların nazarında İsa ne Yehova’nın oğlu, ne de bir peygamberdir. Onu yalancılık ve sahtekârlıkla itham ederler.

 

Bu 66 kitap Yehova Şahitlerinin de temel mukaddes kitaplarıdır.

 Bundan yaptıkları yorumla, ve eklemelerle ayrı bir akım, ayrı bir Hıristiyanlık mezhebi şeklinde görünürler.

 Bazı Hıristiyan mezhepleri İsa’yı ilâhlaştırırlar ve bilinen teslis (baba-oğul-ruhul kudüs) içinde görürler.

Katolik, Ortodoks ve Protestanlık da böyledir.

Yehova Şahitleri için ilâh Yehova olmakla beraber, onun yanında ilâha eşit olmayan fakat aynı zamanda onun oğlu olan insanüstü bir varlık yer almaktadır.

Yehova Şahitlerine göre, İsa Yehova’nın sağında yer almıştır. Ve onun oğludur. Bu şekilde bile, İsa’yı ilâh olmaktan çıkarış, Katolik, Ortodoks ve bazı Protestanları kızdırmıştır.

 

Yehova Şahitleri İsa’nın ikinci gelişi için 1914 tarihini öne sürmektedirler.

 Bu defa onun gelişini “Russel Takipçileri” durumunda olan Yehova Şahitlerinin göreceklerini iddia ettiler.

 İsa’nın bu gelişinin maddî gözle değil, ruhen olacağını ve ruhanî gözle görüleceğini ileri sürdüler. Yehova Şahitleri bunda da yanılmışlardır.

Zira vahiy kitabının 1:6-7 cümleleri onu her gözün görebileceğini, Yuhanna’da günahkarların bile onu görebileceği anlatılmaktadır.

 Bu da gösteriyor ki, Yehova Şahitleri Hıristiyan olduklarını iddia ettikleri halde, şu andaki hıristiyanların mukaddes kitabının emirlerine ters inanışlar da taşımaktadırlar.

 

Russel ve tarikatçılarına göre, zavallı İsa, dirildikten sonra hemen kral olmamıştır. O zaman krallık ehliyetini almış olduğu halde kral olabilmek için ta 1914′e kadar beklemeliydi.

Nasıl ki zavallı fakir bir adam, şoförlük ehliyetini alır ama parası olmadığı için bir oto satın alamaz ve muayyen parayı kazanıncaya kadar ehliyet cebinde olduğu halde beklemelidir.

İşte böylece de zavallı fakir (haşa Allah(!) İsa’ya krallık ehliyeti verdiği halde, krallığı yürütecek kudrette değildi, ta Yehova Şahitleri’nin kurulacakları zamana kadar beklemeliydi.

 İşte tam o zaman zenginleşen baba, İsa Mesih’i krallık ehliyetini kullanmak üzere tahta geçen kral yapmıştır! Eğer bu hususta “Allah Hak Olsun” adlı kitabın 17. bölümüne ve 13 ve 14. paragraflarına bakarsanız, bu çeşit bir saçma iddiayı şaşkınlıkla görürsünüz.

Ama öbür taraftan, bu konuda Hıristiyanlığın kutsal kitabı ne diyor? Rab İsa, 1914′te mi krallığı aldı?

 O tarihte mi krallığı kullanmaya başladı? Yoksa mezara ve ölüme dirilişiyle bu zaferinden hemen sonra babasının (Hristiyanlığa göre tanrının) sağına, göğe gider gitmez mi krallığını kullanmaya başladı (262-a) Yehova Şahitleri’nin bu konudaki yorumlarının, Hıristiyanlık kutsal kitabına uymadığı yine bu kitaptan deliller göstererek açıklamaya çalışılmakta ve Efesos 1.120-22, Matta, 28:18, Vahiy 17:14, Vahiy 19:16 ve diğer kitaplardan alınan cümlelerle Yehova Şahitleri bu noktada tekzip edilmektedir. (263)

 

Yehova Şahitleri diğer Hıristiyan mezhep ve tarikatları gibi asli suç inancına sımsıkı sarılmışlar, onu bütün anlamıyla benimsemişlerdir.

Onlara göre insan, Adem ve Havva’nın cennette işledikleri yasak meyveyi yeme, şeytana uyuş ve Tanrı’ya itaatsizlik yüzünden cennetten suçlu olarak kovulmuş ve bu sebeple ölüme mahkûm olmuştur.

Böylece, soya çekimle bütün insanlar bu suçu taşımaktadırlar. İnsan kendi gücü ile bu suçtan kurtulamaz.

Ancak Tanrı, yani onlara göre Yehova, oğlu İsa’yı, insanları bu suçtan kurtarmak için gönderir ve işkence ile yine insanlar tarafından haç şeklinde tahtaya çivilenir, ölür.

Böylece kendisini insanlığı kurtarmak için güya fidye yapar. İnsanlar İsa’yı öldürdüğü halde, yani yeni bir suç işlediği halde önceki aslî suçundan bu fidye ile kurtulmuştur.

 

Hıristiyanların kiliselerine karşı Yehova Şahitleri’nin de hem bethel, Tanrı evi, hem de krallık salonu vardır.

Onlarda toplantılar dua ile başlar, dua ile sonuçlanır.

Hatta kendilerine mahsus ilahileri, şarkıları da vardır.

 Müslümanlara inançlarını aşılamak isteyen Yehova Şahitleri, bu Hristiyan yönlerini gizler, kiliseye gidilmediğini söyler ve çok zaman Yehova yerine Müslümanlara cana yakın gelmesi için “Allah” ve diğer İslâmi terimleri kullanırlar.

 

Yehova Şahitleri merkez teşkilatı, Hıristiyanlık kutsal kitabını (İncil’i) kendilerine göre yorumlarlar.

İncillerinde cennet inancı olduğu ve orada evlilik, zürriyet, tenasül gibi hususlar olmadığı halde, onlar cennetin yeryüzünde (dünyada) olacağına İsa’nın orada krallığına ve 144 bin seçkin Yahudinin orada yönetileceğine, dünya cennetinde maddî, bedenî bir hayat yaşanacağına, çoluk çocuk sahibi olunacağına inanırlar.

 Ruhun varlığına ve ölmezliğine inanmazlar.

 

Şimdi bunlar İncil’e inandıkları halde niçin İncil’in içindeki ayetlere karşı geliyorlar?

Zaten İncil’lerin içindekilerin çoğu da doğru değil.

Çünkü İncil doğru olsa idi, bir tane İncil olurdu.

 Halbuki dört tane İncil var. Onların da içindekiler birbirini tutmuyor (İleride buna da temas edeceğiz.) İndilerde cennet var diyor; bunlar cennet yoktur, ancak bu dünyada vardır diyorlar.

 Orada evlilik, çoluk çocuk yoktur deniyor, bunlar vardır diyorlar.

 Hıristiyansa bunlar nasıl Hristiyan ki İncil’in dediğine inanmıyor. Yok Hristiyan değil yeni bir din kurdularsa peygamberleri kim bunların? Cennet bu dünyada olacakmış, hem de bu maddî bedenle. Bu kadar saçmalık ve dünya ilminden habersizlik olur mu?

 

Çünkü, bütün dünya insanları kabul ediyorlar ki bu dünya fanidir.

Bütün madde yok olmaktadır. Güneş enerjisi bitmektedir. Güneş dakikada binlerce ton parçalanıp, toz haline geldikten sonra yok olmaktadır. Yani, bu dünyanın mutlaka birgün yok olacağını herkes kabul ettiği halde, nasıl oluyor da bunlar, “Cennet bu dünyada olacak” diyorlar?

Eski ve yeni Ahiti benimser göründükleri birçok yerde inançları için delilleri merkez teşkilatlarının yorumlarıyla getirdikleri, eski ve yeni Ahit kitaplarının Allah tarafından yazdırıldığını ileri sürdükleri halde, Tevrat’ta açık şekilde belirtilmiş pesah (mayasız ekmek) bayramını,

sünnet olmayı, domuz eti yememeyi ve (on emirde yer alan) cumartesi gününü istirahatla geçirme gibi esasları benimsemezler.

İsa bunları değiştirmiş midir?

 Neden?

 Nasıl?

 Bunlara cevap veremezler. Tevrat’taki cumartesi günü ateş yakmama buyruğuna uymazlar.

 Fakat kan nakline, kan vermeye engel olmak için yorumlara girişir, bunun yasaklandığını iddia ederler. Bazı Hıristiyan mezheplerinde olduğu gibi, mabette (ibadet edilecek yerde) resim, heykel, haç, mum yakma, tesbih, Tanrının resmini yapma adetlerine karşıdırlar. Kiliselerinin altınla, rahiplerin süslü elbiseler içinde olmasına da karşıdırlar. “İsa’nın ve havarilerin özel kıyafetleri yoktur” derler. Hıristiyanlık kutsal kitabından aldıkları bazı sözleri ve levhaları duvarlara asarlar.

 


Yehova Şahitleri’nin ahlak ilkeleri, Musa’nın on emri ve Hıristiyanlık kutsal kitabının bazı cümlelerinden gelmektedir. Üçleme (teslis anlayışları), bazı Hıristiyan mezheplerinden farklı olmakla beraber tamamen reddetmemektedirler. İsa, Allah’ın sağında duran, onun ruh verdiği mümtaz oğludur. Allah’ın hiç sağı solu olur mu? Bu Allah’a mekan tayin etmektir. Halbuki, Allah mekândan münezzehtir. Mekan, sağ, sol, ancak yaratıklar için söz konusudur. Teslisleri Allah (baba) yaratıcı, İsa (oğul) kurtarıcı, kutsal ruh (takdis edici kuvvet) oluyor ve bu kutsal ruh insana, vaftizle Yehova’dan (tanrıdan) çıkıp geliyor. Vaftiz mayolarla ve yarı çıplak, topluca suya dua ile girmek demektir. Vaftiz, temel ayindir. Vaftiz, ölüm demektir. Suya batan insan, önceki hayatında ölüp yeni hayatına başlıyor. Bazı Hıristiyan ilahiyatçıları, “İnsanın hakiki ilahî hayatı o andan itibaren başlıyor” diyorlar.

 

“Tevrat’ta, Tanah’ta poligami (çok evlilik) oluşuna Yehova müsaade etti” diyorlar. Fakat İsa müsaade etmiyor diyerek bir çelişmeye düşüp, İsa’nın tek evliliği istediğini ileri sürüyor ve evlenmeyi dini bir anlamda kabul ediyorlar” (264). Güya inandıkları kitabın, işine gelmeyen yerlerini değiştiriyorlar. Yehova’nın (tanrının) müsaade ettiği bir emri nasıl olur da bir peygamber olan İsa kaldırabiliyor?

 

Peygamber İsa (Yehova’nın oğlu), böylece Tanrıya (babasına) karşı gelmiş olmuyor mu? Ayrıca mukaddes dedikleri kitabın içindekileri nasıl değiştirebiliyorlar? Yehovalar ilmî hakikatlere karşı gelirler. İlmî hakikatleri kendilerine göre açıklamaya çalışırlar. İlmî hakikatlere karşı çıkanlara ne demeli? Bunlara, gerici yobaz, ahmak demek gerekmez mi?

 

Zamanımızda faaliyetlerini arttıran Yehova Şahitleri bilhassa şu propaganda üzerinde durmaktadırlar:

Yakında mutlaka İsa’nın meydana çıkışı ve Armagedon son savaşı vukuu bulacaktır. Bu savaşta İsa’ya, Hıristiyanlığa karşı olanların dünyevi güçleriyle, 1000 yıllık hükümetin hükümdarı (İsa) karşı karşıya gelecektir.
Kim Yehova’ya olan inancını bildirip yayarsa, uzun zaman yaşamaya devam edecek ve.böylece bir kimse 1000 yıllık hükümetin imtihanını kazanırsa, bir insanî mükemmeliyet içinde ebedî hayata ve cennet olan dünyaya (Yeni dünyaya) girebilecektir.

Yehova Şahitleri hali hazırda kurmuş oldukları örgüte (Yeni Dünya Derneği) dedikleri gibi ayrıca ilerideki kuruluşa da (Yeni Dünya Derneği) demektedirler.  ( bkz. illuminati /yeni dünya düzeni uyumu)
 


Yesus Kritus (İsa Mesih) dünyaya gelmiş. Tanrı Yehova onu ruhanî bakımdan tekrar diriltmiştir ve onu 1874-1914′den itibaren görünmez teokratik organizasyonun kralı, başkanı yapmıştır. İsa Mesih’in dünyaya geldiğini kim söyledi bunlara? Hıristiyanların diğer mezhepleri İsa Mesih’in şimdi indiğini acaba kabul etmekte midirler?

 Niçin görünmez bir devletin kralı, görünen bir devletin kralı olmuyor?

 Çünkü böyle bir şey yok da ondan. Acaba kendileri görüyorlar mı? Kendileri de görmüyorlarsa nasıl inanıyorlar?

 Kendi inançlarına göre İsa çarmıha gerilirken görünüyordu da niçin şimdi gözükmüyor?

 (İslâm dininde İsa (a.s) çarmıha gerilmemiştir. İsa’ya benzeyen birini çarmıha germişlerdir. İsa’yı (a.s) Allah Teala göğe çekmiştir.
 

Yehova Şahitleri peygamberimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v) yalancılıkla ve Kur’an’ı batıl, asılsız olarak itham ederler.
 “İncil’de ne eksiklik var da Kur’an gelmiştir” derler.
 Biz de onlara: “Zebur’da ne eksiklik vardı da Tevrat geldi, Tevrat’ta ne eksiklik vardı da İncil geldi?” dersek, acaba ne cevap vereceklerdir?

 
“Yehova Şahitleri kitap, dergi ve broşürlerinde İsrail’i, Yahudiliği överek onun yedi şamdanını (menora) tekrar tekrar resimleriyle ele alması ve bu siyon adını teşkilatın ve derginin ilk günlerinde başlık olarak kullanması ve sık sık kapak arkalarında renkli İsrail haritaları vermesi ve İsrail’i tarih ve ülkesiyle övmeye ve ona saygılı davranmaya sevketmesi, Yehova Şahitleri merkez teşkilatının arkasında Yahudi desteği, etkisi ve malî yardımı olduğuna dair şüpheler uyandırmıştır.

 Yıllıklarında başbakan yardımcılarının İsrail’i, Arap memleketlerinin yenilgisinden sonra ziyareti ve İsrail’in muzaffer durumunu övmesi, üzerinde ibretle düşünmeyi gerektirir.” (265)

 
Ahmet Kahraman, “Dinler Tarihi” adlı kitabında bu düşünceyi şöyle belirtiyor: “Hıristiyanlık ve Yahudilik”, “Yehova Şahitleri” adı altında bugün faaliyet göstermektedirler.

 Kendilerini Hz. İsa’ya nisbet edilen İncil’in telkin ettiği saf Hıristiyanlığın müdafii olarak takdim eden ve çeşitli kombinezonlarla gençleri, bilhasa din yönünden aydınlatılmamış nesilleri kandırma yollarını arayarak, Yahudi zihniyetine hizmet ettirme gayesini güden bu mezhep, Yahudi teşkilatından başka bir şey değildir…
 En geniş faaliyet sahalarından bir tanesi de Türkiye’dir.

 

(261) Yehova Şahitleri – Doç. Dr. Hikmet Tanyu.

 (262) Aynı Eser. (262-a) Aynı eser.

 (263)/Aynı Eser.

 (264) Aynı Eser.

 (266-a)

 (265) Aynı Eser.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder